Cümle Anlamı

Cümle: Bir duyguyu, düşünceyi, eylemi anlatan, yargı bildiren söz veya söz grubudur.Cümle anlamı soruları iki ana başlık altında karşımıza çıkmaktadır: Cümleyle ilgili kavramlar ve cümle yorumu.

 

A) KAVRAMLAR

 

Öznellik                       Nesnellik

Subjektif                        Objektif

Kişiye göre değişen     Herkese göre aynı

Bilimsel olmayan          Bilimsel olan

Duyugular var               Duygulara yer yok

Kanıtlanamaz                Kanıtlanabilir

Göreceli                       Tarafsız

 

İstanbul, Türkiye'nin bir şehridir.                                          

İstanbul, Türkiye'nin en güzel şehridir.

Orhan Veli, şiirlerinde hece ölçüsü kullanmıştır.

Orhan Veli, şiirlerinde büyüleyici bir dil kullanmıştır.

Bu sınıfta yirmi dört öğrenci vardır.

Bu sınıf çok kalabalık.

Ahmet Haşim  "Sonbahar" şiirinde kişileştirmeye başvurmuştur.

Ahmet Haşim'in "Sonbahar" şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir.

 

Konu                          Üslup

Anlatılan                    Anlatım biçimi

Ne analatılıyor?         Nasıl anlatılıyor?

İçerik, muhteva          Sözcük seçimi, cümle yapısı

Olay, durum               Dili kullanış şekli

 

Yazar, son romanında çocukluğunu anlatıyor. (Konu)

Şiirlerinde oldukça sanatlı bir dil kullanıyor. (Üslup)

Yapıtlarında köy hayatını, yerel bir söyleyişle ele alıyor. (Konu - Üslup)

Başından geçenleri hiç değiştirmeden alaysamalı bir tutumla işlemiştir.  (Konu - Üslup)

Anılarında, yurtdışında yaşadığı yılları, çok akıcı bir dil kullanarak  anlatmıştır. (Konu - Üslup)

 

Eleştiri (+ / -)                         Özeleştiri ( - )

Herhangi bir şeyin                 Kişinin kendisinin

olumlu veya olumsuz             sadece olumsuz

yanlarını söylemektir.                       yanlarını söylemesidir.

Usta şair son yapıtında kendini tekrar etmekten kurtulamamış. (Olumsuz eleştiri)

Tablolarında fırçasını büyük bir ustalıkla kullandığı hemen göze çarpıyor. (Olumlu eleştiri)

Olayların akışını bozarak öğüt vermesi, yazarın o sürükleyici anlatımına

gölge düşürüyor. (Olumlu - olumsuz eleştiri)

Romanın çok güzel bir kurgusu var; ancak aralardaki şiirler yapıtta

bir yama gibi duruyor. (Olumlu - olumsuz eleştiri)

Derslerime günü gününe çalışmadığımdan sınavı kazanamadım. (Özeleştiri)

Şiirlerimde anlatmak istediklerimi gereği gibi anlatamadım. (Özeleştiri)

Çevreye duyarlı olmadığımız için gelecek kuşaklara özür borçluyuz. (Özeleştiri)

 

Değerlendirme:

Bir eser veya sanatçı hakkında öznel ya da nesnel görüş bildirmektir.

Son  kitabında seksen beş şiir bulunuyor.      (N)

Bu romanda yazar yer olarak Bursa'yı seçmiş. (N)

Romanın sonunda kahramanların hepsi ölüyor. (N)

Kitaptaki birçok şiirde, şair yapmacık bir dil kullanıyor. (Ö)

Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor. (Ö)

Sanatçının dili başarıyla kullandığı görülüyor.(Ö)

Şairin, aruzla yazdığı enfes şiirlerinden oluşan bu kitabında kırk bir şiir bulunuyor. (N / Ö)

 

UYARI: Belli bir eser veya sanatçıdan bahsetmeyen genel ifadeler değerlendirme değildir.

Konusu aşk olan romanlar halk tarafından daha çok beğenilir.

Sanatçı her zaman topluma örnek olmalıdır.

Şiir insanı hem dinlendirir hem düşündürür.

 

 

Yargı - Gerekçe (Neden - Sonuç)

Bir eylemin hangi nedenden (gerekçe) dolayı gerçekleştiğini bildiren cümlelerdir. Bazen cümle içinde bazen de iki cümle arasında bulunabilir.

İleride lazım olabilir diye bazı yazıları saklıyorum.

Yoğun kar yüzünden okullar tatil edildi.

Okurun beklentilerini dikkate almadığı için kısa zamanda unutuldu.

Şiddetli soğuktan elleri ince ince yarılmıştı.

Ben yârime gül demem

Gülün ömrü az olur. (Gülün ömrü az olduğu için yârime gül demem.)

Erzurum dağları kardır geçilmez. (Dağlar kar olduğu için geçilmez.)

Oyunları o dönemin düşünüş biçimini karikatürize ettiğinden değerlidir.

Güzele gönül verme

Ayrılması güç olur  (Ayrılması güç olduğundan güzele gönül verme.)

 

Koşula Bağlılık

Bir eylemin gerçekleşmesinin herhangi bir şarta bağlandığı cümlelerdir.

Yarın yağmur yağmazsa pikniğe gideceğiz.

Okula gidebilirsin ama otobüsle.

Kitabı yarın getirmek şartıyla alabilirsin.

Her mihnet kabulüm yeter ki gün eksilmesin penceremden.

Edebiyat dergileri desteklenirse yeni kalemler yetişir.

Haftaya ödemek  üzere borç verebilir misin?

Programlı çalıştığın taktirde sınavı kazanabilirsin.

 

Karşıtlık (Karşıt İki Durum)

Birbirine zıt (karşıt) kavramaların aynı cümlede bulunmasıdır.

Adamın yüzündeki yumuşak ifade bizimle konuşurken birdenbire sertleşmişti.

Dışarısı günlük güneşlik, sımsıcak, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.

Komşular kanlı bıçaklı olsa bile

Saksılar sevgi duyar pencerden pencereye

Kim demiş bir çocuk için küçük şey

Bir çocuk belki de en büyük bir şey

 

Karşılaştırma

Herhangi iki şey arasında çeşitli  yönlerden kıyas yapmaktır.

Romanda olaylar öyküye göre daha geniş açıdan ele alınır.

O, sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandır.

Onun şiirleri, içinde bulunduğu dönemin en güzel şiirleridir.

Bu kadar güzel bir şehir görmemiştim.

Ahmet sınıfın en çalışkan öğrencisidir.

Şimdiye kadar okuduğum hiçbir öyküyü bu kadar beğenmemiştim.

Abim derslerine çok çalışır ben ise az çalışırım.

UYARI: Kıyas yapılmaksızın iki şeyin özelliklerinin verilmesi karşılaştırma değildir.

Bir tarafta başı karlı dağlar, bir tarafta yeşilin bin bir tonu.

 

 

Tanımlama

Bir kavramın ne olduğunu bildiren cümlelerdir. "Bu nedir?" sorusunun cevabıdır.

Şiir duygu ve düşüncelerin belli bir biçimde ifade edilmesidir.

Sanat, hayatı yüceltme ve daha anlamlı kılma çabasıdır.

Vapurlarda makine bölümünü yöneten kimseye çarkçı denir.

 

 

Yorum, Yorumlama

Kişisel düşünceleri ifade etmektir. Bir olayı veya durumu kendinden bir şeyler katarak anlatmaktır.

Sonbahar bu yıl bana her zamankinden daha yakın geliyor.

O an, genç adamın öfkesini ve acısını kendi içinde saklayan biri olduğunu anladım.

Alabildiğine bir insan kalabalığı vardı

Bir aydınlık geleceğe bakıyordu

Yağmur ana, yeşil yünden

Örmüş tarlanın hırkasını

Zavallı saatlerdir yağmur altında bekliyor. Beklediği gelmeyecek demek.

 

Somutlama

Soyut bir kavram, durum ya da olayın anlaşılabilmesi için somut bir örnekle belirtilmesidir.

Özgün şiir daha önce hiç yemediğiniz bir meyveyi yemek gibi bir şeydir.

Senin yaptığın iş iğneyle kuyu kazmaya benziyor.

Romanı anlatım yönünden diri, konu yönünden aşınmış bulduk.

 

 

Tahmin, İhtimal (Olasılık)

Bir durumun, olayın ya da eylemin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin tam belli olmamasıdır.

Herhangi bir durum, olay ya da eylemin nasıl gerçekleşeceği hakkında kesin olmayacak şekilde

fikir yürütmektir. (Kişisel sezgiler; bence, bana göre, sanırım, zannediyorum gibi ifadelerle belirtilir.)

Hava karardı, yağmur yağabilir.

Ön sırada oturan sarışın çocuk senin kardeşin olmalı.

Sanırım şimdi Yalova'da şenlikler düzenleniyordur.

Kadıköy vapuru şu sıralar kalkmış olabilir.

Zannediyorum bu film gişe rekorları kıracak.

Bence bu maçı bizim takım kazanacak.

Akşamleyin sahile çay içmeye inebiliriz.

Saksılar balkondan düşebilir.

Yarın öğretmen yazılı yapabilir.

 

Varsayım

Olmayan bir durumu geçici olarak var kabul etmektir. Bu cümlelerde; farz edelim, diyelim ki,

tut ki, kabul edelim ki, düşün gibi ifadeler bulunur.

Tut ki sınavı kazandın.

Diyelim ki baban sana araba aldı.

Şu anda Uludağ'da olduğunu düşün.

 

Özgünlük

Sanatçının kendine has bir nitelikte olması.

Başkasına benzememe, taklit edilememe, orijinallik, kendi damgasını vurma, farklı ve yeni şeyler

ortaya koyma gibi sözlerle ifade edilir.

Başkasına benzemeyen bir üslupta oluşturuyor şiirlerini.

Son öykü kitabında orijinal bir dille çıkıyor okurlarının karşısına.

Çehov yapıtlarına kendi mührünü vurmuş bir sanatçıdır.

O, aşkı daha önce kimsenin gitmediği bir yolda yürüyerek anlatıyor.

 

 

Evrensellik

Bütün insanlığı ilgilendirme, kucaklama; dünya insanına seslenebilme.

Herkesi ilgilendiren konulara yer veriyor yapıtlarında.

Şiirlerinde bütün insanlığa sesleniyor adeta.

 

Ulusallık

Kendi insanını ilgilendirme, kucaklama; kendi insanına seslenebilme.

Yapıtlarının hepsine kendi toprağının rengini vurmayı başarmıştır.

Ülke insanının sorunlarını ayrıntılı bir biçimde ele alıyor.

 

 

Yoğunluk

Az sözle çok şey anlatmaktır. Atasözlerinde yoğun bir anlatım söz konusudur.

Şiirlerinde iki dizeyle sizleri kocaman bir dünyada gezdiriyor.

Yazar sayfalarca sürecek bir konuyu iki sayfalık yazısında anlatmayı başarıyor.

 

Yalınlık

Dili anlaşılır bir biçimde kullanmak.

Yazılarında anlaşılmayan hiçbir yer yok.

Şiirlerinde herkesin anlayabileceği gayet sade bir dil kullanıyor.

 

Direkt Anlatım                                                          Dolaylı Anlatım

Bir sözü olduğu gibi aktarmaktır.                            Başkasının sözünü değiştirerek aktarmak.

Annem: "Eve erken gel." dedi.                                   Annesi eve erken gelmesini söylemiş.

Akşam size gelirim, dedi.                                          Akşam bize geleceğini söyledi.

 

Yakınma, Hayıflanma, Sitem, Pişmanlık

Olumsuz bir durumdan dolayı üzüntü duymak, üstü kapalı şikâyetçi olmaktır.

Söylesem de beni dinlemez ki!

Söyleyin söyleyin kim anlar ahlimden

Kim alır yarı yolda kalmış selamımı

Bir de aldığını getirmeyi öğrense.

Konudan konuya atlayan, başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizleri çok yormaktadır.

Yaz göç ediyor yazık yaklaşıyor güz

Mor dağlardan güneş doğmadan henüz

Yıllar geçti, bir kez olsun arayıp sormadı.

 

Önyargı

Bir olay veya durum hakkında önceden şartlı olarak olumsuz hüküm bildirmek.

"Bliliyorum" havası hakimdir.

Biliyorum çok fazla satılmayacak bu kitap.

Dediklerimi yapmayacaklar eminim; ama yine de söyleyeyim.

Biliyorum çok fazla seyirci toplamayacak bu oyun; ama salt o rahatlığı görme adına değer.

 

Öneri

Tavsiyede bulunmaktır.

Planınızı yeniden gözden geçirmenizin doğru olacağını düşünüyoruz.

Sabır bir erdemdir, ondan vazgeçmeyin.

 

Tasarı

İleriye dönük plan ve projelerin anlatıldığı cümlelerdir.

Önümüzdeki sene dil ve bilgisayar kursuna gitmeyi düşünüyorum.

Gelecek hafta bir şiir yarışması düzenlemeyi ve genç kalemleri tespit etmeyi planlıyoruz.

 

Uyarı

Herhangi bir durumda yapılan ikaz ve hatırlatmalardır.

Biraz sessiz olun.

Yola zincirsiz bir şelkilde çıkmayın.

Arkadaşlarına karşı biraz daha nazik ol.

 

Kaygı

Bir olayın olumsuz sonuçlanmasından duyulan endişe ve tasadır.

Kültürel etkileşimin dilimizde onarılmayacak yaralar açmasından korkuyorum.

Divan şiirlerinin bir gün unutulup gitmesinden endişe duyuyorum.

 

Özlem

Geçmişte kalmış herhangi bir şeye duyulan hasrettir.

Nerede o karın yağışını seyrettiğimiz eski kış geceleri?

Doğup büyüdüğüm o şirin köy gözümde tütüyor.

Hasretim o sapsarı yaprakların yollarımıza serildiği eylül akşamlarına.

Amaç

Bir işin yapılış gayesini bildirir.

Eski şiirle yeni şiiri buluşturmak için bir dergi çıkartmak istiyorum.

Halkın kitap okuma oranının artırmak amacıyla kitaplarımı bağışlayacağım.

 

Beğenme, Takdir etme

Herhangi bir şeyi güzel bulma, takdir etmedir.

Bir şiir ancak bu kadar güzel yazılabilirdi.

Hayatımda gördüğüm en zarif insandı.

Bu yazar sorunlara çözümleyici ve iyimser bir tavırla yaklaşan, değişik görüşlere açık

bir insandır.

 

Alçakgönüllülük

Kendini büyük görmemek, kibirlenmemektir.

Bu zorlu uğraşta, kendimi hiçbir zaman şair olarak görmedim.

Ben, şiir yazma yolunda tutarlı olduğunu sandığım bir biçimde yürüyen sıradan bir şairim.

Hoşgörü

Olay ve durumlara anlayışla yaklaşarak iyimser tavır takınmaktır.

Arkadaşım hakkımda kötü şeyler söylemiş, sinirli bir anına denk gelmiştir, yoksa çok iyi

bir insandır o.


Ekleyen : Mehmet Akif Güner