Otuz iki(32) Farz Nelerdir?

OTUZ İKİ FARZ NEDİR?

İslâm dîninde, mükellef yâni akıl bâliğ, akıllı ve  yetişkin kadın erkek her  Müslümanın, en önce öğrenmesi gereken, otuz iki dîni emir. Allahü teâlânın,  İslâm dîni ile insanlara bildirdiği emir ve yasakları çoktur. Bunlardan îmân etmek, bütün insanlara emredilmiştir. Herkes için îmân zarûrîdir. Dinde, îmân eden herkes, farzları yapmaya ve haramlardan sakınmaya memur edilmiştir, bunun için müminlere, îmân edenlere; farzları ve haramları  öğrenmek, bilmek de farzdır. Otuz iki farz meşhurdur. Bunlardan dördü esas olup, namaz kılmak,  oruç tutmak, zekât vermek ve hac etmektir.

Îmân  ile  berâber bu dört farz, İslâmın şartıdır. Îmân edip de ibâdet edene, yâni bu dört farzı yapana Müslim veya Müslüman denir. Dördünü birden  yapıp da, haramlardan kaçınan tam Müslümandır.

Bunlardan biri bozuk olur veya hiç olmazsa, Müslümanlık  bozuk  olur. Dördünü de yapmayan mümin olsa da Müslümanlığı tam değildir.  Böyle îmân, insanı yalnız dünyâda korursa da, âhirete îmânla gitmek güç olur. Her Müslümanın, otuz iki farzı bilmesi farzdır, kesin emirdir.

Otuz iki farz şunlardır:

Teyemmümün farzına üç diyenler de vardır. Bu zaman, hepsi otuz üç farz olur. Elli dört farz başkadır. Emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yapmak ve kötü, çirkin söz söylememek, otuziki farzda değil, ellidört
farzdadır.

Îmânın şartları (6):

1.  Allahü teâlânın varlığına ve birliğine inanmak.

2.  Meleklerine inanmak.

3.  Allahü teâlânın indirdiği kitaplarına inanmak.

4.  Allahü teâlânın peygamberlerine inanmak.

5. Âhiret gününe inanmak.

6. Kadere, yâni hayır ve şerlerin (iyilik ve kötülüklerin) Allahü teâlâ tarafından yaratıldığına inanmak.

İslâmın şartları (5):

7.  Kelime-i  şehâdet  getirmek.  Müslüman  olmak  isteyen bir kimse, önce bu kelime-i  şehâdeti ve mânâsını söyler. Kelime-i  şehâdet getirmek demek, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah  ve  eşhedü enne
Muhammeden abdühû ve resûluh” söylemektir. Bu şehâdet kelimesinin mânâsı (Görmüş gibi bilir ve inanırım ki, Allahü teâlâdan başka, varlığı lâzım olan, ibâdet ve itâat olunmaya hakkı olan, hiçbir ilâh,
yoktur. Görmüş gibi bilir ve inanırım ki, Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem Allahü teâlânın hem kulu, hem peygamberidir.

8.  Her gün beş kere vakti gelince namaz kılmak.

9.  Malın zekâtını vermek.

10.  Ramazan ayında her gün oruç tutmak.

11.  Gücü yetenin ömründe bir kere hac etmesidir.

Namazın farzları (12):

A) Dışındaki farzları yedidir. Bunlara şartlar da denir.

12. Hadesten  tahâret:  Abdestsiz olanın abdest alması, cünüp olanın gusül etmesidir.

13. Necâsetten tahâret:  Vücûdunu, elbisesini ve namaz  kılacağı  yeri  kaba ve hafif necâsetten, pislikten temizlemektir.

14. Setr-i avret:  Müslüman erkek ve kadınların başkasına göstermemeleri lâzım olan yerlerini örtmesidir. Erkeğin avret yeri, göbeğinden diz altına kadardır. Kadınların ise, yüz ve ellerinden başka
her tarafı avret yeridir.

15.  İstikbâl-i  kıble:  Namaza dururken  kıbleye dönmektir. Vapurda, otobüste ve trende de  kıbleye dönmek farzdır.

16. Vakit:  Namazı vaktinde kılmaktır. Yâni namazın vaktini bilmek ve kıldığı namazın vaktini kalbinden geçirmektir.

17. Niyet:  Namaza dururken namazın adını, vaktini, kıbleye döndüğünü ve imâma uyduğunu kalbinden geçirmektir.

18. İftitâh veya tahrime tekbiri: Namaza başlarken “Allahü ekber” demektir.

B) İçindeki farzları beştir. Bunlara rükün de denir.

19. Kıyam: Namazı ayakta kılmaktır. Hasta ve özürlü olanlar oturarak kılabilir.

20. Kırâat: Namaz kılarken Kur’ân-ı kerîm okumaktır.

21. Rükû: Namaz kılarken elleri dizlere koyup eğilmek demektir.

22. Secde: Namazda her rek’atın sonunda iki kere alnı ve burnu yere koymaktır.

23. Ka’de-i âhire: Namazın son rek’atında “Ettehiyyâtü” duâsını okuyacak kadar oturmaktır.

Abdestin farzları (4):

24. Abdest alırken yüzü yıkamak.

25. Elleri dirsekleriyle birlikte yıkamak.

26. Başın dörtte birini meshetmek.

27.  Ayakları topukları ile birlikte yıkamak.

Guslün farzları (3):

28.  Gusül ederken ağzı yıkamak.

29.  Gusül ederken burnu yıkamak.

30. Gusül ederken bütün vücûdu yıkamak.

Teyemmümün farzları (2):

31.  Teyemmümde, cenâbetten veya abdestsizlikten temizlenmek için niyet etmek.

32.  Teyemmümde elleri temiz toprağa vurup, yüzü meshetmek ve tekrar elleri temiz toprağa vurup, her iki kolu dirsekten avuca kadar sığamak.


Ekleyen : dersimiz.com