Spot On 8 Tüm Ünitelerin Kelimeleri ve Türkçe anlamları

SPOT ON 8 TÜM ÜNİTELERİN KELİMELER

UNIT 1 (FRIENDSHIP)

Funny → eğlenceli
Rude → kaba
Polite → kibar
Stingy → cimri
Helpful → yardımsever
Generous → cömert
Friendly → arkadaş canlısı
Trustworthy → güvenilir
Honest → dürüst
Have a good sense of humour
(İyi bir espiri anlayışına sahip)
Supportive → destekleyici
Sensitive → duyarlı
Reliable → güvenilir
Nice → güzel, hoş
Sincere → samimi
Short → kısa
Tall → uzun
Anxious → gergin
Thankful → minnettar
Angry → kızgın
Worried → endişeli
Hardworking → çalışkan
Lazy → tembel
Kind → iyi kalpli
Understanding → anlayışlı
Crazy→ çılgın
Cheerful→neşeli
Medium-height→orta boylu
Slim→ince
Plumb→şişman
Good at → bir şeyde iyi olma
Bad at → bir şeyde kötü olma
Friendship→ arkadaşlık
Tell the truth→ doğruları söylemek
Encouragement→ cesaret


UNIT 2 (ROAD TO SUCCESS)
Realistic  → gerçekçi
Logical  → mantıklı
İntuitive  → içgüdüsel
Analytical→çözümsel
Verbal→sözel
Boring  → sıkıcı
Slow  → yavaş
Quick  → hızlı
Silent  → sessiz
Loud  → ses olarak yüksek
Close→yakın
Active→aktif
Quiet→sessiz
Independent→bağımsız
Careful  → dikkatli
İndependent  → bağımsız
Serious  → ciddi
Regular  → düzenli
Sensitive →duyarlı,hassas
Interpersonal Inteligence  → kişisel zeka

Musical Inteligence→müzikal zeka                                                                 

Visual Inteligence→ görsel zeka                                                                                                 

  Verbal Linguistic Inteligence→sözel zeka                                                 

Kinaesthetic Inteligence→ bedensel zeka                                                                                                   

Mathematical Inteligence→matematiksel                                             

Intrapersonal I. → içe dönük zeka                                                                                         

pair work→eşli çalışma                                                             

group work→grup çalışması                                         

taking note→not alma                                                                                                     

UNIT 3 (IMPROVING ONE'S LOOK)
Pretty → hoş, güzel (oldukça)
Bored → sıkılmış
Polite → kibar, nazik
Excited → heyecanlanmış
Surprised → şaşırmış
Clever → zeki, akıllı
Talkative → konuşkan
Emotion→duygu
Personal quality→kişisel özellik
Physical appearance→fiziksel görünüş
Smooth → pürüzsüz, düzgün
Junk food → abur cubur
Get rid of → bir şeyden kurtulmak
Acne→sivilce
Make-up→makyaj yapma
Scrub→sıkmak(sivilce)
Rinse→durulamak
Firstly→ilk olarak
Secondly→ikinci olarak
Also→ayrıca
Then→sonra
Hand care product→el bakım kremi
Skin care product→cilt bakım kremi
Hair care product→saç bakım ürünü
Body care product→vücut bakım ürünü
Comb→saç fırçası
Nail clipper→tırnak makası
Acne gel→sivilce jeli
Hand cream→el kremi
Shower gel→duş jeli
Body lotion→vücut losyonu
TOO  SHORT         (too + sıfat) (anlam olumsuz)
TALL ENOUGH    (sıfat + enough) ( olumlu)

 

UNIT 4 (DREAMS)

Believe  → inanmak
Daydream→hayal etmek
Amusement park→lunapark
Balance→denge
Enemy→düşman
Busy  → meşgul, yoğun
Freedom  → özgürlük
comfortable → rahat, komforlu
relaxed → rahat, sakin
tired → yorgun
sleepy  → uykusuz
huge → büyük, kocaman
stressful→stresli
power→güç
monster→canavar
chase→takip etmek
that's incredible→bu inanılmaz
you're joking→şaka yapıyorsun
that's interesting→bu ilginç
While + past continuous, past simple veya Past continuous
When + past simple, past continuous

UNIT 5 (ATATÜRK:THE FOUNDER OF TURKISH REPUBLIC)
Victory Day → Zafer Bayramı
Republic Day → Cumhuriyet Bayramı
National Sovereignty and Children's Day→Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Youths and Sports Day→Gençlik ve Spor Bayramı
Turkish Grand National Assembly→Türkiye Büyük Millet Meclisi
Amasya Circular→Amasya Görüşmesi
Father of Turks→Türkler'in Babası
Turkish Republic → Türkiye Cumhuriyeti
Turkish State→Türk Devleti
Independence War → Kurtuluş Savaşı
President → cumhurbaşkanı
Military→askeri
Ottoman Empire→Osmanlı İmparatorluğu
force→güç, zorla ele geçirmek
Found → kurmak
Founder → kurucu
War → savaş
Peace → barış
Fight → kavga etmek
Die → ölmek
Attack → saldırmak
Enemy → düşman
Commander → komutan
Justice → adalet
Independence → bağımsızlık
Occupying powers→işgal güçleri
pressurize→baskı yapmak
sign→imzalamak
treaty→anlaşma
defeat→yenilmek
spread→yayılmak
veteran→gazi
And → VE (birbirine parallel iki ifade arasında)
But → FAKAT  (birbirine zıt iki ifade arasında)
Because → ÇÜNKÜ (neden belirtir.)

UNIT 6 ( DETEVTIVE STORIES)
Appear→görünmek
Disappear→gözden kaybolmak
innocent→masum
guilty→suçlu
wealthy→zengin
poor→fakir
single→tek
several→birçok
usual→sıradan
unusual→sıradışı
valueless→değersiz
valuable→değerli
daring→cüretkar
evidence→delil
finger print→parmak izi
foot print→ayak izi
tooth impression →diş izi
suspect→şüpheli
on loan→ödünç
insurance→sigorta
lay a trap→tuzak kurmak
treasure chest→define sandığı
in spite of→rağmen
exhibit→sergi
interested in→ilgili olmak
necklace→kolye
possible→muhtemel,olası
security→güvenlik
thief→hırsız
burglar→hırsız
crime→suç

UNIT 7 (PERSONAL EXPERIENCE)
talented→yetenekli
ambitious→hırslı
succesful→başarılı
give up→bırakmak (bir alışkanlığı mesela)
record→kayıt
experience→deneyim
top→zirve
summit→zirve
charming→büyüleyici
unfortunately→malesef
fornunately→ne şans, çok şükür
manage to→başarmak
achieve→başarmak
succeed in→ başarmak
fail→başaramamak
entire→tam,bütün
whole→tam,bütün
worth→değer,kıymet
envy→kıskanmak
opportunity→fırsat
make sth come true→gerçekleştirmek
wear→giymek
meet→tanışmak,karşılaşmak
kilt→İskoç eteği
hospitable→misafirperver

UNIT 8 ( COOPERATION IN THE FAMILY)
cooperation→işbirliği
errand→ayak işi
Make bed→yatak yapmak
Tidy room→odayı toplamak
Make breakfast/dinner→kahvaltıyı vs. hazırlamak
Take the dog for a walk→köpeği yürüyüşe çıkarmak
Do the washing up→bulaşıkları yıkamak
Do the shopping→alışveriş yapmak
Pay the bills→faturaları ödemek
Feed the family pet→evcil hayvanı beslemek
Put the rubbish out→çöpleri dışarıya çıkarmak
Take the dress to the dry cleaner→elbiseleri kuru temizleyyiciye götürmek
Spend time→zaman harcamak
Get ready→hazır olmak
Get better→iyileşmek
Get anxious→gerginleşmek
Get late→geç olmak
Get together→birlikte olmak
promise→söz vermek
sort out→sınıflandırmak,ayırmak
do errands→ayak işleri yapmak

 

UNIT 9 (SUCCESS STORIES)
scientist→bilimadamı
geologist→jeolog
philosopher→filozof
neuroscientist→nörolog
accomplishment→başarı
research→araştırma
internationally→uluslararası
prestigious→saygın,prestijli
made up my mind→ne yapacağına karar verme
familiar with→tanıdık
guess→tahmin etmek
memory→hafıza
attention→dikkat
emotional inteligence→duygusal zeka
brain-based learning→beyne dayalı öğrenme
fundamental to→önemli
effective learning→etkili öğrenme
suppress→bastırmak, duygularını gizlemek
fear→korku
anger→öfke, kızgınlık
disgust→tiksinme
surprise→şaşkınlık
happiness→mutluluk
empathy→empati
conflict→fikir ayrılığı
productive→üretici, yaratıcı
publish→basmak
self-awareness→kişisel farkındalık
mental function→zihinsel fonksiyon

 

UNIT 10 ( READING FOR ENTERTAINMENT)
entertainment→eğlence
sad→üzgün
frightening→korkutucu
romantic→romantic
die of→hastalıktan ölmek
get out of→kurtulmak
get married→evlenmek
well-known→tanınmış
scholarship→burs
stepsister→üvey kardeş
invitation→davet
attend→katılmak
fall in love with→aşık olmak
accept→kabul etmek
offer→teklif
counselor→danışman
advice→öğüt
decision→karar
relationship→ilişki
progress→ilerlemek
career→kariyer
weigh→ölçüp tarmak
college→kolej
improvement→gelişme
development→gelişme
wood cutter→odun kesici, oduncu
stepmother→üvey anne
wicth→cadı
take care of→bakmak, ilgilenmek
pebble→çakıltaşı
crumbs of bread→ekmek kırıntısı
go back→geri gitmek
run away→kaçmak
UNIT 11 (PERSONAL GOALS)
goal→amaç
hope→umut
outcome→sonuç
career→kariyer
marriage→evlilik
education→eğitim
ambition→hırs
wish→istek, arzu
desire→istek, arzu
percantage→yüzde (%)
generation→nesil
teenager→gençler
nearly half→neredeyse yarısı
scarcely→neredeyse hiç
own→kendi
business→iş
secure job→güvenli meslek
take risk→risk almak
confidence→güven
key→anahtar
abroad→yurtdışı
respect→saygı duymak
esteem→itibar, saygı
traditional family→geleneksel aile
predict→tahmin etmek
main→ana, esas
mission→ideal, amaç
goodwill→temiz kalplilik
arrogant→kibirli
set out→yola çıkmak, girişmek
fund→sermaye, ödenek
focus on→bir noktada toplamak
UNIT 12 (PERSONALITY TYPES)
strength→güç
weakness→güçsüzlük
formal→resmi
informal→resmi olmayan
easygoing→uysal
flexible→yumuşak başlı, değişken
upset→üzgün
miss small details→küçük ayrıntıları kaçırmak
candidate→aday
customer service→müşteri servisi
get stressed→streslenmek
concentrate→konsatre olmak
focused→odaklanmış
irresponsible→sorumsuz
responsible→sorumlu
unimaginative→yaratıcı olmayan
imaginative→yaratıcı
honest→dürüst
dishonest→dürüst olmayan, karaktersiz
threat→tehlike, tehdit
capable→yetenekli
get on with→geçinmek, anlaşmak
willingness→isteklilik
lack of→ -siz, -sız eki
belief→inanç
tend to→eğilimi olmak
terrified→dehşete düşmek
major→büyük
misunderstand→yanlış anlamak
morale→moral
motivation→motivasyon
mistake→hata
gain→kazanmak
punctual→dakik
tactful→ince ruhlu, düşünceli
neat→zarif
organised→planlı
sociable→sosyal
adaptable→uyumlu
outgoing→içi dışı bir, açık yürekli
disciplined→disiplinli
practical→pratik
UNIT 13 (LANGUAGE LEARNING)
modest→mütevazi
objective→tarafsız
point of view→açısından
language→dil
Communicate with→iletişim kurmak
Native speaker→anadili konuşan kişi
strategy→strateji
develop→geliştirmek
culture→kültür
custom→gelenek
find out→öğrenmek
classify→sınıflandırmak
information→bilgi
finally→sonunda
categorize→kategorize etmek
write down→yazmak
put together→biraraya getirmek
afraid of→korkmak
look up→araştırmak
approach→yaklaşım
review→yeniden gözden geçirmek
interval→ara
improve→ilerletmek
efficent→etkili
vocabulary→kelime hazinesi
difficulty→zorluk
target language→öğrenilecek dil
obviously→açıkça
clearly→açıkça
agree→katılmak (bir fikre mesela)
personally→kişisel olarak
in my opinion→benim fikrime gore, bence
interrupt→kesmek, durdurmak
for instance→örneğin
in addition→ek olarak
efficiently→etkili biçimde
UNIT 14 (PRECAUTIONARY MEASURES)
precautionary→tedbirli
precaution→tedbir
global warming→küresel ısınma
danger→tehlike
sign→işaret
climate→iklim
solar energy→güneş enerjisi
air conditioning→klima
heating→ısıtma
generate→üretmek
reduce→azaltmak
reuse→yeniden kullanmak
recycle→geri dönüştürmek
seperate→ayrı
avoid→sakınmak, kaçınmak
pollution→kirlilik
vehicle→araç
stuff→eşya, nesne
in the first place→başlangıçta
turn down→azaltmak
advice→öğüt
suggestion→öneri
warning→uyarı
sun rays→güneş ışınları
sunglasses→güneş gözlüğü
sunburn→güneş yanığı
sun cream→güneş kremi
sunlight→güneş ışığı
damage→hasar
UV rays→ultraviyole ışınları
radiation→radyasyon
provide→önlemek
protection→koruma
protective→koruyucu
shade→gölge
in case→halinde, durumunda
sensible→duyarlı
save energy→enerjiyi koruma
desert→çöl, ıssız yer
island→ada
paradise→cennet
switch off→kapatmak
UNIT 15 (PREFERENCES)
preference→tercih
prefer→tercih etmek
cycling→bisiklete binme
beef→sığır eti
soccer→futbol
excellent→mükemmel
ensure→garantilemek
wide range→çok çeşitli
include→içermek, kapsamak
ballroom dancing→balo salonu dansı
demonstration→gösteri
cookery→aşçılık
beauty treatment→güzellik uygulaması
competition→yarışma
canoeing→kano kullanma
parasailing→paraşütlü yelken
Turkish bath→Türk hamamı
facility→imkan
leisure activities→boş zaman etkinlikleri
outdoor→açık hava
outdoor sports→açık hava sporları
competitive→rakip olabilen
free charge of→bedava
look after→bakmak (çocuğa mesela)
exhausted→bitkin
blow off steam→rahatlamak, nefes almak
put off→ertelemek
stand someone up→birini ekmek, planladığın görüşmeye gitmemek
over the moon→çok mutlu
look forward to→iple çekmek
would rather→tercih etmek
choice→seçenek
folk dancing→halk oyunu
spa→kaplıca
heavy workload→ağır iş yükü
UNIT 16 (EMPATHY)
argument→tartışma
absolutely→kesinlikle
exactly→kesinlikle
respectful→saygılı
sympathetic→sempatik
agreement→aynı fikirde olma, anlaşma
disagreement→anlaşmazlık
approval→onaylama
disapproval→onaylamama, itiraz
I am sure→eminim
If you ask me→eğer bana sorarsan
I am afraid I don't agree with you→korkarım sana katılmıyorum
I agree→katılıyorum
Do you really think so? →gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
That's right→bu doğru
Is that right? →bu doğru mu?
emphaty→empati, başkasının duygularını anlama
sympathy→halden anlama
obviously→açıkça
perspective→geniş bakış açısı
point of view→bakış açısı
put yourself in other people's shoes→kendini başkasının yerine koyma
see the situation through someone's eyes→durumu başkasının gözüyle görebilmek
selfish→bencil
experience→tecrübe
I can understand how you felt→nasıl hissettiğini anlayabiliyorum
I can imagine how hard it was for you→senin için ne kadar zor olduğunu hayal edebiliyorum
I am sorry to hear that→bunu duyduğum için üzgünüm
Hard luck! →kötü şans
Well done!→aferin
Congratulations! →tebrikler
How wonderful!→ne muhteşem!
How exciting! →ne heyecan verici!
Oh dear! Really? →canım gerçekten mi?
Poor you!→zavallı sen!
How awful! →ne kötü!
Frightening! →korkunç!
What a pity! →ne yazık
What a shame! →ne ayıp

 


Ekleyen : dersimiz.com