Edebi Eser Nedir?

EDEBİ METİN
Güzel sanat ürünüdür. Edebi metinler başlangıçta mitoslarla dini ayin ve törenlerle dans ve müzikle birlikte vardır. Bugün şiir, roman, hikaye gibi metinlerde varlığını sürdürmektedir. Malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir.
Edebi metinin önemli özelliklerinden biri de kurmaca bir yapı oluşudur. Kurmaca gerçek olmayan demektir. Edebi metinlerde ses ve anlam kaynaşmasından oluşan birimler kullanılmaktadır. Metin türüne göre bu birimlerin görünüşü değişmektedir. Her birimin kendi içinde bir teması vardır o da anlamlı bir bütündür. Birimler bütün halinde eser ve edebi metin adı verilen sistemi oluşturur. Her edebi metnin bir teması vardır.
Edebi metinin hepsi kurmacadır. Anlamları da yapıları da sanat amacıyla düzenlenir. Sanat, öğretmez sezdirir, hissettirir, çağrıştırır. Kendine özgü bir düşündürme, hatırlatma amacı vardır. Dış dünyadan alınan gerçekliğin sanatçının duygusu iç dünyası, birikimi ve döneminin istekleriyle böyle bir kurgunun ve görünüşün ortaya çıkması gerçekliği yorumlayıp dönüştürmesi söz konusudur. Edebi metin içinde aynı durum geçerlidir.
Sanatçının amacı öğretmek değil, değiştirip dönüştürdüğü gerçekliği anlatmak okuyucuda estetik yaşantı uyandırmaktadır. Bunun için dile bireysel değerler yükler. Bu da mecazlı ifadelerle gerçekleşir.
 Edebi metinler daha önce ortaya konulmuş metinlerden hareketle oluşturulurlar. Bir kısmının modeli geçmişte vardır. Bir kısmı da geçmişteki farklı metinlerin yeni şartlarda değerlendirilmesinden yararlanılarak ortaya konur.
Her edebi metin yazıldığı dönemdeki insan başarı ilişkilerini ele alır, seçer, yorumlar ve dönüştürür. Öyleyse edebi metin kendi yapısı ve şartları içinde yazıldığı dönemi temsil eder.

İNSANIN KENDİNİ İFADE BİÇİMLERİ
Başlangıçtan günümüze insan her mekânda ve zamanda kendisini ifadede üç biçim kullanmıştır:
Bu biçimlere ait edebi metinlere de şu türleri örnek olarak verebiliriz:
1. Anlatmaya bağlı edebi metinler: İnsan anlatılanlarla kuşatılmış ve anlatan bir varlıktır. Gördüklerini, düşündüklerini, yaptıklarını, yapacaklarını, karşılaştıklarını anlatma ihtiyacı duymayan insan yoktur. İnsan anlatarak yaşar. Dinleyecek insan olmasa da kendisine anlatır. İşte bu anlatma isteği sanatçının malzemesidir. Bunlar destandan modern romana kadar oluşan metinlerdir. ( Masal, destan, hikâye, roman vb.)
2. Göstermeye bağlı edebi metinler: Anlatılmak istenen husus sergilenerek gösterilir. Meydanda ve sahnede canlandırmadır. İlk tiyatro denemelerinden günümüze kadar gerçekleşen tiyatro metinleridir. (Geleneksel Türk tiyatrosu, Modern Türk tiyatrosu )
3. Coşku ile Dile Getirmeye bağlı edebi metinler: Kişinin yaşadığı her türlü ruh halini coşku ve heyecanlı dile getirmesidir. Bu ifade biçimi şiirin temelidir. Burada doğal insan ilişkilerinin ve "ben"in, coşku ve heyecanla dile getirilmesi söz konusudur.
Bu üç temel ifade biçimi yorumlanıp değerlendirilerek, zamanın sunduğu imkânlarla geliştirilmiş; iletişim araçlarına ve bağlama göre çok farklı görünüşler kazanmıştır. Bütün edebi metinler bu üç ifade biçiminden yararlanır. Kimilerinde anlatma diğer iki biçime hakim olur; kimilerinde bireyin coşkusu ön plana çıkar, kimileri de gösterme isteği çevresinde toplanır.
Şerif AKTAŞ
"Sinema, insanlığa hiçbir şey öğretemez" diyordu Tarkovski. Biz bu cümleyi kendi dilimize çevirerek "Sanat insanlığa hiçbir şey öğretemez" diyelim. Çünkü.. sanatın işi öğretmek değildir. Öğretmek başka bir alanın işi. Sanat gösterir. Aynen doğa gibi… Doğa da insana bir şey öğretmez. Onda öğrenecek bir şey bulmak isteyen, kendi gücünü devreye sokmalı. Kendi gücü öğrenmeye yeterse öğrenir. Yetmezse, o orda durur, kendisi burada durur, birbirlerine hiçbir şey söylemeden asırlarca beklerler. Birbirine bakarak… Nitekim insanoğlu, yüzlerce, binlerce yıl, tabiata bakıp durmuştur. Onun ne söylediğini anlamadan.
Rasim ÖZDENÖREN


Ekleyen : notbak.com