Oruç ve Şartları, Orucu Bozan ve Bozmayan Haller

Orucun Vakti: Orucun vakti, ikinci fecirden güneşin batmasına kadar olan süredir.

 

Orucun Farz Olmasının Şartları:

    1- Müslüman Olmak:

    2- Erginlik Çağında ve Akıllı Olmak:

    3– Oruç tutmaya gücü yetmek ve mukim olmak:

 

Orucun Sıhhatinin Şartları:

Orucun sahih olması için üç şartın bulunması gerekir. Hayız ve nifaslı bulunmamak, niyet ve orucu bozan hallerden uzak olmak.

 

Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Özürler:

Aşağıdaki sebeplerden dolayı oruç tutmamak veya tutulmuş bir orucu açmak mubahtır.

1) Sefer-Yolculuk: Ramazanda en az üç günlük, yani on sekiz saatlik bir yere gidecek kimse geceden oruca niyet etmeyebilir.

2) Hastalık: Bir kimse oruç tuttuğu takdirde ölmekten veya hastalığının artmasından veya uzamasından yahut aklının gitmesinden korkarsa, oruç tutmayabilir veya tutmakta olduğu orucu açabilir. Daha sonra iyi olunca bunu yalnız kaza eder.

3) Gebelik ve çocuk emzirmek: Ramazan'da gebe veya emzikli olan kadınların kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları halinde oruç tutmamaları mübahtır. Daha sonra kaza ederler.

4) Yaşlılık:  Yılın bütün mevsimlerinde oruç tutmaktan aciz olan çok yaşlı erkek ve kadınların oruç tutmamaları icmâ ile caizdir. Bunların oruçlarını kaza etmeleri de gerekmez. Çünkü oruç tutabilecek durumda değildirler. Bunların tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir.

5) Düşmanla cihad: Ramazan ayında düşmanla savaşacak olan bir İslâm askeri, düşman karşısında zayıf düşeceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. kendisine yalnız kaza gerekir.

6) Hayız ve nifas hali: Bir kadın Ramazan'da  âdet görmeye başlasa veya çocuk doğursa orucu bozulmuş olur. Artık âdet günlerinde ve lohusa bulundukça oruç tutması caiz olmaz.

 

Orucu Bozduğu Halde Yalnız Kazayı Gerektiren Durumlar:

1) Beslenme veya tedavi olma, amacı taşımayan bir şeyi vücuda girdirmek orucu bozar ve yalnız kazayı gerektirir.

2 ) Oruçlu kimsenin bir gıda maddesini veya bir ilâcı şer'î özür sebebiyle alması yalnız kazayı gerektirir. Hastalık, yolculuk, ikrâh, hata, ihmal veya şüphe şer'î özürlerdendir. Bu durumlar sebebiyle yemek yemek veya orucu bozacak şekilde ilâç kullanmak kazayı gerektirir, keffaret gerekmez.

 

Orucu Bozup Hem Kaza Hem Keffâret  Gerektiren Durumlar :

1) Şer'î bir özür olmaksızın gıda veya gıda özelliği taşıyan her türlü maddeyi bilerek almak.

2) Cinsî münasebet

 

ORUCU BOZMAYAN DURUMLAR:

1) Unutarak yemek, içmek veya cinsel temasta bulunmak.

2) Bir kimse cünüp olarak sabahlasa ve cünüplük gün boyunca devam etse de orucu bozmaz.

3) Göze ilâç damlatmak veya sürme çekmek orucu bozmaz.

4) Kan aldırmak veya hacamat yaptırmak orucu bozmaz.

5) Su ile ıslatılmış olsa bile oruçlu iken misvak kullanmak – diş fırçalamak orucu bozmaz.

6) Ağza ve buruna su vererek çalkalamak ve sümkürmek orucu bozmaz.

7) Serinlemek için yıkanmak, yüzmek orucu bozmaz.

8) Dedikodu yapmak, yalan söylemek vb bir haramı işlemek orucu bozmaz. Ancak bunları yapan günahkâr olur.

9) Boğaza duman veya un, toprak yahut kum tozları, sinek veya ilâçların tadının girmesi, eğer oruçlunun kendi isteği ve zorlaması ile olmamışsa orucu bozmaz.

10) Diş çektirmek de orucu bozmaz. Ancak kan veya ilaçtan hiç bir şeyi yutmamak gerekir.

11) Dişler arasında kalan nohut tanesinden az olan yemek kalıntılarını yutmak.

12) İğne yaptırmak Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre orucu bozmaz.

13) Gül, çiçek, esans, misk gibi güzel kokuları koklamak orucu bozmaz.

Orucun Kazası: Ramazan'dan bir veya daha fazla gün oruç tutmayan kimselerin bunları kaza etmeleri gerekir. Tutmama, hastalık, yolculuk, hayız, nifas ve benzeri özürler sebebiyle, yahut kasden veya yanılarak niyeti terk etmek sûretiyle olabilir.

Oruç Keffâreti: Ramazan orucunu bilerek ve özürsüz olarak bozan bir mükellefin müslim veya gayri müslim bir köle veya cariye azat etmesinden, buna gücü yetmezse iki ay peşpeşe oruç tutmasından, buna da gücü yetmezse altmış fakire yemek yedirmesinden ibaret bir keffâret çeşididir. 

Oruç Fidyesi: Hiç bir şekilde oruç tutmaya gücü yetmeyenlere fidye vermek vacip olur. Bunlarda çok yaşlı veya iyileşme ihtimali olmayan hasta kimslerdir. Bu gibi kimseler oruç tutmayarak her gün için bir yoksulu doyururlar veya fidyeyi nakit para yahut mal olarak verebilirler.


Ekleyen : notbak.com