İskelet Dokuları

İSKELET DOKULARI

        Bütün kemikler periost veya kemik zarı denilen bağdokudan fibröz bir dış zarla sarılmış lamelli bir kemik dokusundan meydana gelir. Bu doku kan damarlarıyla beslenir ve sinir uçları içerir.

Kıkırdaklar: Erişkin bir insanın iskeletinde hiyalin, lifli ve elastik olmak üzere üç tip kıkırdak bulunur. Kıkırdak hücrelerine kondrosit adı verilir. Hiyalin kıkırdağı oluşturan kondrositler büyük hücrelerdir; sitoplazmaları glikojen ve lipit cisimcikleriyle doludur. Vücuttaki eklemlerin çoğunda ve üst solunum yollarında(soluk borusu ve ana bronşlar) hiyalin kıkırdak bulunur.

        Lifli kıkırdağın yapısı da hiyalin kıkırdağınkine benzer, ama bunun kollajen liflerden oluşmuş ağ yapısı daha fazla önem taşır. Omurlar arası disklerde, burunda, çatı birleşiğinde ve aşil kirişinin yapışma yerinde lifli kıkırdak bulunur. Üçüncü tüp kıkırdak dokusunun en önemli özelliği  bol elastik (esnek) lif içermesidir. Elastik kıkırdak dokusu yüzde(kulak kepçesi), östaki borusunda, gırtlak dilinde ve gırtlakta yer alır. Kıkırdak dokusunda lenf ve kan damarı bulunmaz. Besleyici maddeler, kıkırdağı saran bağ dokusu(perikondrium) damarlarından difüzyon yoluyla sağlanır.

        İlk kıkırdaklar embriyo gelişiminin beşinci haftasında oluşmaya başlar. Bu dönemde mezanşim hücreleri(ilkel bağ dokusu hücreleri) büyük oranda çoğalır ve zamanla kondroblastlara(çok çekirdekli dev hücreler) dönüşür.

Fizyoloji: İskeletin beş temel işlevi vardır: Vücut şeklinin korunması, vücudun hareket etmesi, kalsiyumun depolanması ve uzun kemiklerin içinde bulunan ilikte kan hücrelerinin yapımı. Bütün diğer omurgalılarda olduğu gibi insanda da, sağlam bir iskelet olmadan vücudun karmaşık şekiller alabilmesi mümkün değildir. Özellikle hava ortamında, belirli bir vücut hacminin üzerindeki canlıların çökmeden dik durabilmeleri için, bir iskelet çatısına ihtiyaç vardır. Göğüs kafesi ve kafa tası, sert bir engel oluşturarak dıştan gelen darbelerin etkisini hafifletir ve organların doğrudan hasar görme olasılığını azaltır. Vücudun hareketi ise kol ve bacaklar ile karmaşık eklem yapıları sayesinde gerçekleştirebilir. Hareketlerin hızı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için, kemikler kasların destek noktalarını oluşturmaktadır. Kalsiyum tuzlarının yapısı kemiklerin mekanik dayanıklılığında rol oynar. Bunu yanında kalsiyum pek çok kimyasal tepkimede de önemli bir yere sahiptir.(kas kasılması, hücresel hareketler ve sinir akışının iletimi gibi)

Büyüme mekanizması: Bazı durumlarda kemik dokusunun sadece iki yıl içinde tamamiyle yenilenebildiği tahmin edilmektedir. Bu yenilenme yeteneği kemik hücrelerinin yoğun etkinlikleri hakkında bir fikir vermeye yeterlidir. Kemik dokusunun bu yeteneği aynı zamanda  meydana gelen iç içe iki olgunun yani yapım ve yıkım süreçlerinin ürünüdür.

        Yapım süreci yeni kemik dokusunun meydana gelmesini sağlarken, osteoklastlar aracılığıyla gerçekleşen yıkım süreci, mineral tuzların salınmasıyla metabolizmada rol oynar.

        Kemiklerin büyümesi hem boyuna hem enine artışla sağlanır.kalınlaşmayı kemik zarı, boyuna büyümeyi kıkırdak sağlar. Hem kemik zarı, hem de büyüme kıkırdağından osteoblastlara dönüşme yeteneğine sahip ilkel bağ dokusu hücreleri bulunur. Kıkırdak dokusu ise iki şekilde büyür; kıkırdak dokusuna en yakın perikondrium hücrelerinin kondrositlere(kıkırdak hücrelerine) dönüşmesi veya daha basit olarak, mevcut kondrositlerin mitoz bölünmeyle çoğalması.


Ekleyen : notbak.com