SÖZLE İLGİLİ SANATLAR: Sözcüğün yapısına, söylenişine ve yazılışına dayanarak yapılan sanatlar şunlardır: CİNAS: Seslen aynı, anlamları farklı sözleri bir arada kullanma sanatıdır. Yani sesteş sözcüklerin ayrı ayrı anlamlarda kullanılmasıdır. Cinaslı sözcükler daha çok manilerde kullanılır.Al beni, ele beni, Kül edip ele... devamı
12. yüzyılda Edip Ahmet tarafından aruz vezni kullanılarak dörtlüklerle yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. Eserin adı "hakikatler basamağı" anlamına gelmektedir. Eser Sipehsalar Mehmet Bey'e sunulmuştur. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan bu eserde, bilginin faydası, cehaletin zararları... devamı
ANLAMLA İLGİLİ SANATLAR; TENASÜP: Anlamca birbirine uygun, birbiriyle ilişkili sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır. Divan edebiyatında sıkça, Halk edebiyatında da seyrek başvurulan bir söz sanatıdır. Örnek:Yine bahar geldi, bülbül sesinden... devamı
Düzyazı Türleri / Anlatmaya Bağlı Türler - Efsane, Destan 1.EFSANE: Olağanüstü kahramanların hayatlarını ve başlarından geçen olayları anlatan yazı türüdür. 1. Hayal gücünün ürünü ve bilinen en eski türdür. 2. Arapçadaki karşılığı ustûre, Farsçadaki karşılığı fesane, Yunancadaki karşılığı ise mitos dur.... devamı
MİLLÎ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR : Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairlerin şiirleri Kültür Haftası, Ağaç, Çınaraltı, Hisar gibi dergilerde yayımlanmıştır. 1911'de Selânik'te Genç Kalemler dergisi etrafında gelişen Millî Edebiyat hareketi; Millî Mücadele, yeni devletin kuruluşu... devamı
Ahmed Yesevi'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikayetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden... devamı
Destanlar ulusların yazı öncesi çağlarında oluşmuş olağanüstü olaylarla, doğaüstü kahramanlarla ve kahramanlıklarla yüklü, öyküleyici özellikler taşıyan uzun şiirlerdir. Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir. Epik şiirin... devamı
BONA:Notaları ritmik değerlerine uygun okumaktır.Bu derste küçük bir örneği bona olarak okumayı öğreneceğiz.Önce notaların değerlerinin yalnızca bir kısmını öğrenelim.Yani notaların uzunluk kısalıklarını…Aşağıda gördüğünüz "dörtlük" nota, diğerinden iki kat daha uzundur, "sekizlik" nota da ona... devamı
11 heceli dörtlüklerden oluşan en yaygın şiir türüdür koşma. Koşmanın Koşma, Türk Halk edebiyatında doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türüdür.... devamı
Ritim, çeşitli aletlere vurarak çıkarılan, düzenli ve akıcı seslerin oluşturduğu müziktir. Vurmalı çalgıların ve perküsyonun temelidir. Çoğu adın Türkçesi tam olarak olmadığı için İngilizce olarak kalabilir.... devamı
ADANA: 1 - Adana üçayağı 2 - Depki halayı 3 - Horasan mengisi 4 - Kaba 5 - Kırıkhan 6 - Pekmez 7 - Serçe 8 - Sin sin 9 - Telefon 10 - Yağlı kenar 11-Acem-Gelin alma 12- Gürgenin Gazeli 13- Halebi 14- Hasandağı 15- Lorke ADIYAMAN: 1 - Ağırlama (Grani) 2 - Düz (Çeçen kızı) 3 - Galuç 4 - Guvend... devamı
Divan Edebiyatının Genel Özellikleri Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte tamamlanır. Beyit, cümleye egemendir. Nazım ölçüsü "aruz"dur. Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıcadır. Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır... devamı
İslamiyet öncesinden günümüze kadar kesintisiz gelen bir edebiyattır. Halk içinde yetişmiş ozanların icra ettiği bir edebiyattır. Temelinde sözlü bir gelenek vardır. Dili sadedir. Dörtlük ve yarım kafiye esaslıdır. Hece ölçüsü kullanılmıştır. Halkın dertlerini, sevinçlerini, her türlü duygularını işlemektedir. Koşma, destan... devamı
Şiir insanın değişen duygu,çoşku,özlem ve hayallerini kendine özgü bir dille ifade eder. Dili daha canlı,daha güzel ve daha tesirli hale getirerek ona bir üst kimlik kazandırır. Şair günlük dildeki sözcükleri özenle seçer. Onlara yepyeni anlamlar kazandırır. Kullanılan... devamı
M.S.VIII. yüzyıla gelinceye kadar Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı, sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönem edebiyatı müzik eşliğinde ("kopuz" adı verilen sazla) dile getirilmiştir. Ölçü, ulusal ölçümüz olan "hece" ölçüsüdür. Nazım birimi... devamı
İslamiyet'ten önce başlamıştır. Eskiden kam, baksı adı verilen ozonlara bu dönemde aşık adı verilmiştir. Âşıklar şiirlerini bağlama adı verilen sazlarla köy köy dolaşıp söylemiştir. Hece ölçüsü kullanılmıştır. Dili sadedir. Nazım birimi dörtlüktür, yarım kafiye kullanılmıştır. Son dörtlükte şairin mahlası... devamı
Şiirler uyaklanış bakımından üçe ayrılır; Düz uyak: Uyaklı kelimeler aaxa veya aaab şeklinde sıralanmışsa buna düz uyak denir. Hiç anılmaz olmuş atalar adı, Beşikte bırakmış ana evladı, Kırılmış yetimin kolu kanadı, Zulüm pençesinden aman kalmamış... devamı
Sözlü Edebiyat, Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Manihaizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı... devamı
Anlatımı etkili kılmak amacıyla sözcüklere yüklenen bazı anlamlar vardır. Bu anlamlara söz sanatı denir. TEŞBİH (BENZETME): Aralarında türlü yönlerden karşılaştırılarak benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden zayıf olanı, nitelikçe daha üstün olana (güçlü olana) benzetme sanatıdır. Ancak, sözcükler gerçek anlamda da... devamı
Şiirin yapısı anlam ve ses kaynaşmasından oluşur. Anlam ve ses kaynaşmasından oluşan nazım birimlerine beyit,kıt'a,bent,mısra gibi isimler verilir. Dize ,beyit,dörtlük gibi birimlerle ölçü, kafiye düzeni,tema ve imgeler belli bir bütün oluşturarak şiirde yapıyı meydana... devamı
1. SÖZCÜKTE ANLAM VE KAVRAM : Dilin anlamlı en küçük birimi sözcüktür. Sözcükler çevremizde gördüğümüz varlık, olay olgu ve durumları karşılarlar. Sözcüklerin bir ses, bir de anlam yönü vardır. "Okul açıldı." cümlesinde okul sözcüğü... devamı
OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANADOLU'DAKİ İLK ÜRÜNLERİ (XIII - XIV. YY) : Oğuz Türkçesi,13.yy dan itibaren Anadolu'da Arapça ve Farsça'nın etkisiyle değişikliğe uğrar. Bu dönemin metinlerinde dinsel öğeler öne çıkar. Türk edebiyatında tasavvuf konusunu esas alan ve bu düşünceyi işleyen edebiyata tasavvuf edebiyatı denir.... devamı