Şiirin yapısı anlam ve ses kaynaşmasından oluşur. Anlam ve ses kaynaşmasından oluşan nazım birimlerine beyit,kıt'a,bent,mısra gibi isimler verilir. Dize ,beyit,dörtlük gibi birimlerle ölçü, kafiye düzeni,tema ve imgeler belli bir bütün oluşturarak şiirde yapıyı meydana... devamı
TASAVVUF FELSEFESİ : Tasavvuf, Allah'ın birliğini ve evrenin oluşunu varlık birliği (Vahdet-i Vücut) anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akımdır. Tasavvuf, ayrıca Allah evren ve insanı bir bütün içinde görme ve insanın Allah ile,... devamı
Yarım Uyak: Sadece bir ünsüzün benzeşmesiyle oluşan kafiyeye yarım uyak denir. Ecel büke belimizi, Söyletmeye dilimizi, Hasta iken halimizi, Soranlara selam olsun. Tam Uyak: Biri ünlü biri ünsüz olmak üzere iki sesin benzerliğiyle oluşan uyağa tam uyak denir. Ben gideyim yol... devamı
İslamiyet öncesinden günümüze kadar kesintisiz gelen bir edebiyattır. Halk içinde yetişmiş ozanların icra ettiği bir edebiyattır. Temelinde sözlü bir gelenek vardır. Dili sadedir. Dörtlük ve yarım kafiye esaslıdır. Hece ölçüsü kullanılmıştır. Halkın dertlerini, sevinçlerini, her türlü duygularını işlemektedir. Koşma, destan... devamı
12. yüzyılda Edip Ahmet tarafından aruz vezni kullanılarak dörtlüklerle yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. Eserin adı "hakikatler basamağı" anlamına gelmektedir. Eser Sipehsalar Mehmet Bey'e sunulmuştur. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan bu eserde, bilginin faydası, cehaletin zararları... devamı
EDEBİYATIN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ : Edebiyat, insanın kişiliği ve çevresiyle olan her konudaki gözlem, duygu ve düşünceleri yansıtır. O, aynı zamanda, tarih, toplum bilimi(sosyoloji), psikoloji, halk bilimi, felsefe, dil bilimi, doğa bilimleri, coğrafya gibi bilim dallarının konularını da işleyebilir.... devamı
Şiirler uyaklanış bakımından üçe ayrılır; Düz uyak: Uyaklı kelimeler aaxa veya aaab şeklinde sıralanmışsa buna düz uyak denir. Hiç anılmaz olmuş atalar adı, Beşikte bırakmış ana evladı, Kırılmış yetimin kolu kanadı, Zulüm pençesinden aman kalmamış... devamı
TÜRK DESTANLARI İLE İLGİLİ ÖZET BİLGİLER: İslamiyet Öncesi Dönemde Oluşturulan Türk Destanları YARATILIŞ: Dünyanın nasıl yaratıldığını, insan ırklarının nasıl meydana geldiğini ve şeytanın nasıl bir kötülük unsuru olduğunu, Türklerin düşüncesine göre izah etmektedir. İki ana bölümden oluşur:... devamı
Yazılı Edebiyat, Türkler arasında yazının kullanıldığı devirlerde başlayan bir edebiyattır. Eldeki en eski ürünler 5. ve 6. yüzyıllarda yazıldığı tahmin edilen Yenisey Krıgızlarına ait balbal 'adı verilen mezar taşlarıdır. Ancak bu yazıtlr, adlar ve birkaç sözcükten oluşan Türkçe sözlerden... devamı
Güzel sanatları diğer eserlerden ayıran en önemli özellik insanda coşku ve estetik haz uyandırmasıdır.Güzel sanatlar için yapılan en iyi sınıflama bu sanatların kullandıkları malzemelere göre yapılan sınıflandırmadır. Bu malzemeler fonetik ve plastik olarak ikiye ayrılır.Sesle yapılan sanatlara fonetik... devamı
İslamiyet'ten önce başlamıştır. Eskiden kam, baksı adı verilen ozonlara bu dönemde aşık adı verilmiştir. Âşıklar şiirlerini bağlama adı verilen sazlarla köy köy dolaşıp söylemiştir. Hece ölçüsü kullanılmıştır. Dili sadedir. Nazım birimi dörtlüktür, yarım kafiye kullanılmıştır. Son dörtlükte şairin mahlası... devamı
C. Özel adlar büyük harfle başlar: 1. Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar: Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret, Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Cahit Yalçın, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Yunus Emre, Evliya Çelebi, Gevheri, Karacaoğlan, Âşık Ömer... devamı
Edebiyatımız, hiçbir yazılı belge bulamadığımız çok eski dönemlerde başlamış ve birbirinden farklı kollar halinde gelişmek suretiyle günümüze kadar süregelmiştir. Başlangıcından günümüze kadar aynı milli ruhun, edebiyatımızın bütün dönemlerinde hiç değişmeyen ve amacı belirleyen... devamı
Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri: Tanzimat'la başlayan Türk romanı, Servet-i Fünûn döneminde Namık Kemal'in açtığı sanatkârane üslup ile gelişimini devam ettirmiştir. Bu dönemde roman, gerek üslup gerekse teknik bakımdan önceki döneme göre... devamı
Yunus Emre: Engin hoşgörüsü, insan sevgisiyle sadece bizim değil bütün dünyanın beğenisini kazanmış eşsiz bir şair, fikir adamıdır. İlahi aşkı ve insan sevgisini eserlerinde işlemiştir. Hem aruzu hem de hece veznini kullanmıştır. Şiirlerinde dili oldukça sadedir, zamanının halk dilini kullanmıştır... devamı
Divan Edebiyatının Genel Özellikleri Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte tamamlanır. Beyit, cümleye egemendir. Nazım ölçüsü "aruz"dur. Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıcadır. Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır... devamı
Ahmed Yesevi'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikayetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden... devamı
TiYATRO : ?Modern tiyatroya ilgimiz Tanzimat'la başlar. ?Tanzimat'tan önce var olan Karagöz, Kukla, Meddah, Ortaoyunu gibi seyirlik gösterilerde canlandırmaktan çok anlatım tekniği ön plandadır. Bu yüzden geleneksel tiyatromuzun yapısı anlamdaki tiyatroya uygun değil.... devamı
Divanü Lügati't-Türk (Günümüz Türkçesi ile: Türk Diyalektleri Sözlüğü), Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesi hakkında var olan... devamı
Kahraman Bakış Açısı : Hikaye veya romanlardaki olaylar, eserdeki kahramanlardan birinin bakış açısıyla anlatılıyorsa birinci kişi (ben-biz) ağazından anlatım söz konusudur. Örnek : Babam her sabah biz uyanmadan, karanlıkta kalkıyor, hiç bir şey yemeden... devamı
Gazel divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir. Önceleri Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra ayrı bir biçim halinde gelişmiştir. Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere... devamı
Öğretici Metinlerde Ana Düşünce (Ana Fikir) Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek, öğretmektir. Ama ne öğretilmek isteniyor? Metinde ele alınan, bize verilmek istenen düşünce nedir? Yazı ne amaçla yazılmıştır? Yazıdan... devamı
Hoca Dehhani 13. yüzyılda yaşamıştır. Divan şiirinin kurucusu kabul edilir. Tasavvufun hâkim olduğu bir dönemde ilk kez din dışı konuları işleyen şairimizdir. Eseri: Selçuklu Şehnamesi (Mesnevi) Mevlana 13. yüzyılda yaşamıştır. İslam dünyasının en büyük tasavvuf... devamı
DİVAN EDEBİYATINDA BELLİ BAŞLI MAZMUNLAR VE SEVGİLİ : Mazmun, edebiyatta özellikle Divan edebiyatında kullanılan klişeleşmiş sözlere verilen ad, kalıp benzetme, klişe mecazdır. Mazmunlar benzetmeli, cinaslı ve nükteli sözlerdir. Divan edebiyatında kullanılan mazmunlar aynıdır, her şair aynı mazmunları kullanır.... devamı
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER : DENEME: Yazarın özgürce seçtiği bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan kendi görüşlerini, düşüncelerini anlattığı düzyazı türüne deneme denir. Fransız yazar Montaigne, İngiliz yazar Bacon, edebiyatımızda Ahmet Haşim'in "Bize Göre" adlı eseri ilk... devamı